Sağda solda, gazetelerde, son çıkan kitaplarda, annelerin,babaların, öğretmenlerin dillerinden düşüremedikleri şeyler oluyor son zamanlarda... Çocukları, yeni nesil hakkında…
Bilmem tehlikenin farkında mıyız?
Kimdir yeni nesil? Tanımı var mıdır?
Beş, hatta daha küçük yaşta internet alemi ile tanışan, önce saf masum oyunlarla başlayan, yaşları ilerledikçe çok değil bir iki sene sonra çet (chat) dedikleri gereksiz işlemleri, sanal arkadaşlıklarını yürüttükleri nasıl yürütmek diyeceksek... Bu ilişkileri köreltmekten başka birşey gibi görünmüyor. Bir boşvermişlik, bir saygısızlıktır, almış başını gidiyor. Sokaklarda kafamı tekrar tekrar çevirip baktığım oluyor… Bunlar öğrenci mi diyorum her defasında…
Saygıdan eser kalmamış, ellerinde sigara, kızların ağırbaşlılıklarını yitirdikleri genç bir toplum oluvermişiz. Sayın büyükler de bunlara göz yummuş ki bu dengesiz davranışlar almış başını gitmiş.. Uyuşturucuya başlayanlar dokuz yaşında üçüncü sınıf öğrencileri...
Elden günden sakındığımız kardeşlerimiz, evlatlarımız öyle bir çevredeki; esas endişe duyulması gereken kısım, bu boşvermişliğin eski nesil gittiği vakit bizi hangi medeniyetler seviyesine düşüreceği?
Atatürk' ün izini süren gençler nerede kaldı? Elini taşın altına koyan yükü omuzlarında hisseden gençler ya?
Ancak tatminsiz evlatlarımızı kardeşlerimizi doyumsuz hale getirebiliyoruz. İnternet geliyor, amaçtan sapılıyor, Gezmek veriliyor amaçtan sapılıyor, Eğlence veriliyor amaçtan sapılıyor.
Amaçtan sapmadıkları birşey göremiyorum. İstedikçe ister olmuşlar.
Onlardan istenince birşey veremedikleri gibi. Çocuk yaşta oldukları için henüz alamadıkları 'Öz' lerini de yitirmişler..
Ortalığın karışık olduğu şu dönemde bu konularla ilgilenecek vaktiniz var mı bilemem ama.
Tehlike kapıda..!!!
Ümitsiz bir gelecek var karşımızda…
Farkındalık yaratılması gerektiğini her aile bireyine hatırlatır, ağacın yaşken eğildiğini aynı terbiyeyle büyütülmemiz gerekliliğini Atatürk gençliği olarak sizlere anlatmayı bir borç bilirim..