Selma DOKUMACIGİL sdokmacigil@hotmail.com
SICACIK BİR DUYGUDUR, GÜVEN
Güven; sevgi, aşk, alışkanlık
sadakat, saygı, ilgi duygularıyla ince ince örülür. Ve bazen bu örgü dışarıdan
bakan biri için o kadar sağlam görünür ki hayran bırakır.
İnsanlarda
en çok ihtiyaç duyulan ve aranan özellik güvenirliktir. Güvenirsek severiz,
saygı duyarız, kendimizi huzurlu hissederiz. Güven en çok ihtiyaç duyduğumuzu
sandığımız sevgiden ve saygıdan önce gelir. Tabii ki güven, sevgi ve saygı
insan ilişkilerinde,(ailede, arkadaşlar arasında, iş yerinde vs.) üç önemli
duygudur. Olmazsa olmaz. Eksiklik kalır bir yerlerde, huzursuzluk verir,
soğutur yavaş yavaş o insanlardan. Eğer güven sarsıldıysa bir kere; değerli bir
vazonun yere düşüp, kırılması gibi paramparça olur her şey. Güven insanları
birbirine bağlayan en önemli kuvvetli bir molekül gibidir.
Mütevazilik,
sadakat hoşgörü, cesaret, sabır, onur, çalışkanlık ve sadelik gibi üstün insani
nitelikler güvenirlik verir. Güvenilir olmak aynı zamanda bir kişilik
özelliğidir. Bir de başkalarına duyulacak güven duygusunun temelinde kendine
güven duymak da yatar. Kendine güvenmek; insanlara bağımlılık derecesine
ihtiyaç duymadan, hissettiğimiz, düşündüğümüz, inandığımız gibi yaşayabilecek
gücü kendimizde hissetmek, bunu davranışlarımıza yansıtmaktır.
Güven, karşımızdaki insanın bize
hissettirdiği bir duygudur. Ancak bu duygunun oluşumu sadece karşımızdakine
bağlı değildir. Kendimize güvenmiyorsak açık davranamayız. Mesela kaybetme
korkumuz varsa ilişkide sorunlarımızı, duygularımızı bastırırız.
Kendine
güvenmeyen biri ilişkiyi kaybetmekten ya da ilişkide karşısındakinin kendini
ezmesinden çok korkar. Kaybetme korkusu, birçok soru işaretlerini havada
bırakacağı için karşımızdaki bu sorunlarımızı bilemez. Bilmediği bir sorunla
ilgili bir şey yapamaz. Bu şekilde, ilişkide ona güvenebilir miyiz, güvenemez
miyiz bunu asla bilemeyiz; çünkü kendimizi açmamışızdır. Huzursuz olduğumuz
noktayı ya da beklentilerimizi dile getirdiğimizde nasıl davranır? Bizi önemser
mi? Yoksa umursamayıp kendimizi çok değersiz, önemsiz mi hissettirir?
Duygularımızı ona açtığımızda, “Madem öyle, bitsin !” deyip kestirip atar mı?
Onun kişiliğine duygularına ne kadar güvenebiliriz? Bunlar gibi pek çok soru
ilişkinin içinde cevap arar. Ancak soruların cevapları, karşımızdakinden önce
bizdedir. Kendimizi açmadığımız sürece ona güvenip güvenemeyeceğimizi
bilemeyiz. Biz kapalıyken, onun sergilediği tavırlardan yola çıkarak onun
güvenilmez biri olduğunu söylemek de tabii ki doğru olmaz.
Güven;
sözünü tutmak, özü sözü bir olmak, bir görevi yapacak yetkinlik ve beceriye
sahip olmak dürüst ve sorumluluk sahibi olmaktan geçer. Ayrıca güveni
geliştirmede yardımcı olan bazı davranışlar da şöyledir:
- Yalan
söylememek.
- Verilen
sözü tutmak.
- Tutarlı
olmak
- Beklentileri
karşılayabilmek
- Sadık
olmak
- Kıskanç
olmamak ya da kıskandırmamak.
- Karşınızdakinin
sınırlarına saygı duymak.
- İyi
bir dinleyici olmak.
- Yapılan
işler sizin için önemsizde olsa paylaşma konusunda açık olmak.
Güven hissedebilmemiz için kendimiz
de güven hissettirmeliyiz. Çünkü güven, uzun vadeli, sevgi ve saygı dolu bir
ilişkinin anahtarıdır. Bu anahtar bir ilişkide alabileceğimiz en büyük ödüldür…
|