Selma DOKUMACIGİL
sdokumacigil@hotmail.com
KOKULAR VE ETKİLERİ
En önemli
duyularımızdan biri olan koku alma; beynimizin duygu, hafıza ve yaratıcılığını
etkileyen kısmında yer alır. İnsanda koku duyusu, günlük duyguların %75’ini
etkiler ve hafızada önemli bir yeri vardır. İnsanlar, onbinin üzerinde koku
türünü birbirinden ayırt edebilmektedir.
Koku; teneffüs
yoluyla burundan koku reseptörleriyle etkileşime geçmektedir. Koku
reseptörleri, bu bilgiyi beynimizin limbik sisteminde bulunan koku alma
merkezine iletir. Limbik sistem hafıza ve duyguları kontrol eder; iştah, sinir
sistemi, konsantrasyon, vücut sıcaklığı etkiyen hormonların salgılanmasını
kontrol eden hipofiz bezi ve hipotalamus alanı ile bağlantılıdır.
İnsanların
yaşamları boyunca her üç ayda bir yüz milyon civarında koku hücresi yenilenir.
Böylece yaşımız ilerledikçe koku alma duyusu azalmıyor ya da kaybolmuyor.
Mesela 20 yaşında bal çiçeği kokusunu nasıl algılıyorsak 70 yaşında da öyle
algılarız.
İnsanların
koku alma duyusu zaman içinde değişebilir. Kokuların iyi ya da kötü olması
durumunu; kokular çok güçlü olmadıklarında zorlanırlar. Bu durum kokusal
adaptasyon olarak isimlendirilmektedir. Bir kokuya adapte olmak bir saat gibi
zamanda gerçekleşmektedir. Mesela yeni boyanmış eve ilk girdiğimizde yoğun bir
boya kokusu algılarız. Fakat evde zaman geçirdikçe bu kokuyu algılamamaya
başlarız. Ve bizi artık rahatsız etmez.
Koku veren
maddenin havaya yaymış olduğu moleküllerin en az on milyon adede ulaşması
gerekmektedir. Bu sayıya ulaşmadığı zaman koku alınamamaktadır. Havaya yayılan
bu moleküllerin yeterli olduğu durumlarda da koku alamayan hastalığa anosomi
denilmektedir.
Kokuların
insan yaşamı üzerindeki etkileri önemlidir. Güzel bir koku alan insan; kendini
mutlu ve coşkulu hissetmekte, bazı kokular sinirleri yatıştırıp,
sakinleştirmekte, bazıları kötü anıları hatırlatmakta, bazıları alerjen
durumlar oluşturmakta, bazıları iştahımızı artırmakta, bazıları özlem duygusu
uyandırmak gibi birçok duyguları hissetmemizi sağlamaktadır. Bu kokular sabah
kahvaltısındaki kızarmış ekmek kokusunda, uzun zaman kullanmadığımız eski
parfümde, alınan mektupta, egsoz dumanında, aldığımız çiçekte, uğradığımız
bankada, gittiğimiz her yerde ve bir anda herhangi bir duyguyu hissetmemizi
sağlamaktadır.
Kokular,
duygularımızı harekete geçirdiği gibi aynı zamanda bilinçli olarak farkına
varamayacağımız bazı istek ve davranışlarda bulunmamıza da neden olur. Mesela
parfümler insan üzerinde o kadar etkilidir ki, büyük bir sektörün doğmasına
neden olmuştur. Ayrıca kokuların, ayinlerde ve kutsal törenlerde kullanılması
veya mevlitlerde gülsuyu verilmesi ise; ortamdaki insanların şuurlarında
değişik bir hal oluşturmaktır.
Nazar
değdiğini hisseden kişinin evini tütsülemesi çok eskiden beri uygulanan bir
yöntemdir. Buradaki amaç yine kokunun insan üzerindeki meydana getirdiği farklı
şuur etkisidir. Böylece nazarın yarattığı kötü titreşim alanını değiştirip,
tütsünün titreşim alanı içine sokarak kişiyi nazarın etkisinden çıkarmaktır.
Koku üzerinde
çalışmalar giderek yayılmış, hoş kokuların işyeri üretkenliğini artırdığı, sağlık
ve tıbbi durumlara da yardımcı olduğu tespit edilmiştir.
ABD'de bir
kumarhanede gerçekleştirilen bir denemede, test alanına hoş bir koku
verildikten sonra kumar gelirlerinde %48'lik bir artış sağlandığı görülmüştür.
1989'da gerçekleştirilen bir
denemede ise müşterilerin, esanslandırılan bir mücevher mağazasını gezmek için
daha fazla zaman harcadıkları görülmüştür.
Yine ABD'de bir süpermarkette,
unlu mamuller reyonuna yeni pişmiş ekmek kokusu verildikten sonra satışlarını üçe
katlamıştır.
Bir iş yerinde molalar sırasında
ortama lavanta kokusu verilmesinin iş performansında düşüşü önlediği
belirlenmiştir.
Japonya'da, kokuların ve esanslı
yağların Alzheimer hastalığının tedavisi üzerindeki etkileri araştırılmaktadır.
Araştırmalar, ayrıca, belirli bir
kokuya sürekli maruz kalmanın kilo vermeye yardımcı olduğunu göstermiştir.
Avustralya'da
bir üniversitede Alzheimer, Huntington ve Parkinson hastalıkları ile şizofreni
ve obsesif-kompulsif bozukluk gibi beyin hastalıklarının teşhisi kokular
kullanılarak gerçekleştirilmektedir.
Yaygın olarak
kullanılan temizlik ve anti bakteriyel ürünlerde de çeşitli esanslı yağlar
kullanılmaktadır.
Esanslı yağlar, uzun yıllardan
beri öksürük tedavisinde de kullanılmaktadır.
1955'te gerçekleştirilen bir
araştırma, 21 farklı çeşit esanslı yağın, 3 saat içerisinde sağlık sorunlarına
yol açabilecek çeşitli mikropları azalttığını ya da tamamen yok ettiğini
göstermiştir.
İngiltere'de birçok hastanede
enfeksiyonların yayılmasını önlemek amacıyla havaya çam yağı buğusu
verilmektedir.
|