Yaşam Yolculuğunda Mücadele Gücü
Prof. Dr. İsmet Barutcugil
Yaşamak, yola çıktığımız bir noktadan başlayıp çoğu kez öngöremediğimiz bir noktada biten bir yolculuktur. Bazı insanların yolculuğu uzun, bazıların da çok kısadır. Kimi insan rahat ve keyifli bir yolculuk yapar, kimilerinin yolculuğu da çok zorlu ve sıkıntılı geçer. Yollar her zaman düz değildir. Engeller, uçurumlar, zor yürünen engebeli araziler, dar patikalar vardır. Bazıları için hayat düz bir ovada yürümek kadar kolay, çiçekli parklar ve bahçelerde dolaşmak kadar keyifli olabilir. Ancak bu ülkede çoğumuz, belki de coğrafyamızın bir sonucu olarak sürekli iniş ve çıkışlarla dolu bir hayat yaşarız.
İnsan, yaşam yolculuğunda bazen bir tepeye çıkıp geniş bir ufka bakar. Tepede mutlu ve güvenlidir. Bazen bir uçurumun dibine düşer ya da bir bataklığa saplanır. Yol boyunca fırtınaya, kasırgaya yakalanır, tipiye, doluya tutulur. Şüphesiz, arzusu güneşli güzel günlerde, kuş sesleri dinleyerek, çiçekleri seyrederek yürümektir. Yolculuğunun bir yerinde böyle yerlere geleceğini umarak yola devam eder.
Yolda, dağda, bir patikada yürürken önüne bir kayanın düştüğünü ve yolu kapattığını gören bir insanın iki seçeneği vardır. Kayayı bahane edip geri dönebilir ya da bir yol yöntem bulup kayanın üzerinden aşabilir. Kayayı aşıp, yeniden yola koyulduğunda moralinin yükseldiğini, ufkunun genişlediğini ve cesaretinin pekiştiğini görecektir. Artık bu tür engeller onun için bir engel değildir. Yaşam yolculuğunda başarılı olmak için güçlü bir mücadele ruhu gerekir.
Mücadele ruhu, düştükten sonra kalkıp yola devam etmesini bilmektir, engellerle karşılaşıldığında geri dönmemektir. Bu ruh, başkalarının yardımıyla, uyarılarıyla, telkinleri ve teşvikleriyle kazanılabilecek ya da artırılabilecek bir özellik değildir. İnsanın kendisinde olan, ancak kendisi isterse ortaya çıkan ve geliştirilebilen içsel bir güçtür. Bu nedenle, mücadele ruhunu beslemeyi ve geliştirmeyi bir başkasından beklemeyelim. Başkaları belki bize örnek oluşturabilir. Belki kendi yol ve yöntemlerini bize anlatabilirler. Ancak, gerçekten tutkuyla istemiyorsak ve çaba göstermiyorsak bizi değiştiremezler.
Bir işe giriştiğinizde çoğu kez olabilecek bütün aksilikler sizi bulur. Sınırlı olan zamanınız, kıt olan kaynaklarınız iyice tükenir. Önemli bir görüşme için bir yere yetişecekseniz aracınızın benzini biter, lastiği patlar, başka araç bulamazsınız. Bir proje, teklif, rapor ya da sunum yetiştirecekseniz bilgisayarda sorun çıkar, printerin kartuşu biter, internet bağlantısı kopar. Yardım edeceğini umduğunuz çalışma arkadaşınızın önemli bir işi çıkar. Evinizde eşiniz ya da çocuklarınız ile ilgili bir sorun vardır. Bütçenizi planladığınızı düşünürken umulmadık bir harcama, yeni bir ödeme çıkar ve dikkatinizi dağıtır. Son derece önemli bir ihtiyacınızı karşılayacak araç, gereç, bazen basit bir kırtasiye malzemesi o sırada yoktur.
Mücadele gücü, bütün bu ve benzer durumlarda soğukkanlılığı elden bırakmadan, sabırla ve dikkatle, umudu yitirmeden başlanan işi bitirmek, sonuna kadar gitmektir. Güçlüklere, engellere karşın yola devam etmek çevredeki diğer insanları etkileyecek, onların da cesaretini artıracaktır. Mücadele gücü, insanın kendini geliştirmesi, liderlik ruhunu kazanması, kendini yönetmesi ve başkalarını etkilemesi açısından son derece önemli bir güçtür. Bu gücün farkında olan, onu ortaya çıkaran, kullanan ve geliştiren insanlar yaşam yolculuklarında başarıya ulaşacaklardır.
ibarutcugil@rcbadoor.com |