21 Aralik 2024 Cumartesi
 
 
Site İçi Arama  
 
 Mail List  
Gelişme ve gücellemelerden haberdar olmak istiyorsanız Mail Listimize Katılın!..
Katıl Çıkart

SUÇLAMAK

Hüseyin BOZKURT
Toplum olarak, hep karşımızdaki insanın eksiklerini, yanlışlarını yüzüne vurarak ve onu yargılayıp mâhkum ederek, kendimizi haklı çıkarmaya çalışırız.

Hüseyin BOZKURT

Mediatör-YMM

huseyinbozkurt@firatymm.com

 

              SUÇLAMAK

 

              İnsan ilişkilerinde yaptığımız yanlışlardan biri de; karşımızdaki kişiyi suçlayarak iletişim kurmamızdır. Bu şekilde iletişim kurulmaya çalışılması, sorunu çözmediği gibi iletişimin kesilmesine, çatışmanın büyümesine de yol açmaktadır. Suçlamak neden iletişimi zora sokar? Suçlamak ve suç ne anlama gelir? İnsanda nasıl bir etki yaratır? Neden suçlarız? Suçlamaktan nasıl ve niçin vazgeçmeliyiz? Bu gibi soruların yanıtını araştırarak konuyu daha iyi anlamak mümkün.

              Önce suç nedir, suçluluk nasıl bir etki yaratır buna bakmak gerekir. Suç, törelere, ahlak kurallarına, yasalara aykırı davranış demektir. Yasalara aykırı davranışları yasalar cezalandırır. Ama törelere ve ahlak kurallarına aykırı davranış toplumda hoş karşılanmadığından, karşı kişinin suçlu gösterilmesi istenilmeyen bir durumdur. Suçlamak ise karşı kişiye suç bulmak, onu suçlu kabul etmek, suç işlediğini öne sürmek ve itham etmektir.

              Zira suçlanan kişi kendini kötü hissedecek ve haksız ise hemen savunmaya geçecektir. Haklı ise haksızlığa uğradığını düşünecek ve haklılığın verdiği güçle aşırı tepki gösterecektir. Haksız suçlama, bazen o kişiye güven yitirtir ve dostlukların bozulmasına kadar yol açabilir. Onun için bir konuda iletişime ilk başlayan kişinin suçlama tekniğini kullanmaması gerekir.

               Toplum olarak, hep karşımızdaki insanın eksiklerini, yanlışlarını yüzüne vurarak ve onu yargılayıp mâhkum ederek, kendimizi haklı çıkarmaya çalışırız. Belki haklı olabiliriz. Karşı da haksız olabilir. Ancak, iletişim kurmaktan amaç haklıyı haksızı ortaya çıkarmaktan öte o sorunu çözmektir. Bir sorun çözülmek isteniyorsa, önce o sorunun bizde nasıl sıkıntı yarattığını haksız olan kişiye anlatmamız lazım. Bu yolla önce onun bizi dinlemesini sağlamalıyız.  Onu suçlamadan, düşündürerek ve duygularına yumuşak bir şekilde hitap ederek haksızlığını dolaylı olarak ortaya koymak, daha doğru bir davranıştır. Özellikle karşımızdaki suçlu da olsa ona “sen hep yanlış yapıyorsun, sen hep haksızsın, bu davranışınla çok suçlusun, çok yanlış bir kişisin” gibi cümleler yerine “şu konuda beni kırdığınızın farkında mısınız?” gibi bir soru yöneltmek onu düşünmeye sevk edecektir. Haksızlık yapıp yapmadığını ölçüp tartacaktır. Zira siz ona, şunu dedin, bunu dedin, sen yanlış yaptın demiyorsunuz. Sadece sizi üzdüğünü ve bunun farkında olup olmadığını soruyorsunuz.

                   Mesela bir kişi  diyelim ki sizi yanlış anlıyor, anlamak istemiyor. Ona beni “yanlış anlıyor” ya da “beni anlamak istemiyor” demek yerine galiba “ben kendimi yanlış anlattım” veya “kendimi anlatamadım” demek daha iyi bir yöntemdir. Kişi suçlu olabilir ama direkt ona suçlu diye yargılamamalıyız. Bu cevapta da aslında karşının sizi anlamadığını belirtiyorsunuz ama daha yumuşak bir ifadeyle  “ben anlatamadım” diyerek karşıyı savunmaya çekmiyorsunuz.

                   Bir kişiye “bana değer vermiyorsunuz” demek yerine “sizden yeterince değer görmediğimi düşünüyorum bunun farkında mısınız?”  demek daha yumuşak bir ifade olup, karşıyı düşünmeye davet etmiş olursunuz. Bu örnekleri çoğaltmak ve konuyu geniş anlatmak mümkün ancak, iletişim kurarken basit bir şeye dikkat edeceğimizi bilmek önemli. Bu da karşıyı suçlamadan konuşmaktır.

                    Karşı taraf suçlu olsun ya da olmasın, konuşulan konu basit ya da önemli olsun, karşımızdaki büyük ya da küçük olsun, söyleyen büyük ya da küçük olsun sohbeti kavgaya dönüştürmemek, söylemek istediğimiz mesajı doğru ve etkin olarak iletmek, söylediğimiz şeyden sonuç alabilmek için daha lafa girerken karşıdaki insanı suçlamadan konuşmalıyız. Kelime ve cümleleri daha yumuşak, çözümsel, kısa ve anlaşılır seçmekte fayda var. İletişim kurarken genelleme, yargılama, alay etme, utandırma, suçlama ve yorum yapmaktan uzak durmak gerek. İyi ve sağlıklı bir iletişim sorunları çözerken, kötü bir iletişim ise sorun ve anlaşmazlıkları derinleştirir. Unutmayalım ki, kötü insan yoktur, kötü iletişim vardır.   22.10.2008

                   

                 

 

                 

                          

 

Bu Haber 212031 Defa Okunmuştur...
Bu Yazı İçin Yapılan Yorumlar
Hayatımız hep birilerini suçlamakla geçmiştir. Hatayı yaparız ama o hata hiçbir zaman bizim olmamıştır. Hep karşımızdaki kişi suçludur. Örneğin sigaraya başlarız başlamamızdaki gerekçemiz arkadaş ortamıdır. Kendi irademizle bağlantısı yoktur gerçekleştirdiğimiz eylemin. Bekaretini kaybeden bir kız çıkar ortaya beni evine çağırdı kandırdı bekaretimi aldı ve şimdide ortada bıraktı der. ( eee kardeşim evine çekirdek çıtlamaya çağırmıyor ya adam seni yaratma o ortamı yapacağın şeyden pişmanlık duyacaksan.) Eylemlerimizi gerçekleştirirken özgür değilmiyiz? Zorla kimse kimseye bir şey yaptıramaz değil mi? Doğru bizim doğrumuzda, yaptığımız hata... Neden sahiplenmiyoruz?
agır bir yük taşıyamam,taşıtmamda,ben ne hakimim,ne yargı.zaten suçu gelin etmişler kimse gerdege girmemiş degilmiya.
Suçlama; korkunun, cesaretsizliğin, özgüven eksikliğinin, aşağılık kompleksinin sonucudur. Suçlu olmayan insan karşı tarafı suçlama gereği duymadan kendini ifade etme yolunu seçer. Bir suçun oluşumunda payı olan insan, eğer korkak ve özgüvensiz ise daha da küçülür ve suçu karşı tarafa yükleyip kendini suçsuz çıkarmaya çalışır. İnceleyiniz, derinine inip bakınız; karşı tarafı suçlayan her insan kendi suçunu itiraf ediyor demektir. SUÇLAMASIZ YAŞAMIN ANLAMI OLAN SEVGİ DOLU DOSTLUKLARA...
TÜM YORUMLAR
Topam 3 Yorum Yapılmıştır...

 

 

BU YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Şirket yöneticilerine maaş
GÜLMEK
5N 1K
SUÇLAMAK
GELİR DAĞILIMINDAKİ BOZULMA VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
TTK' da NELER değişti
YALNIZLIK
Eğitim mi Asalet mi?
KARARSIZLIK
Bir Varmış Bir Yokmuş...!
GİRİŞİMCİNİN ARAŞTIRMASI GEREKEN 20 KONU
ŞİRKETLERDE WEB SİTESİ
BİLANÇO OKUMA VE YÖNETİCİ
KURAKLIK KADER DEĞİL
''ÖZLEMEK''
ŞİRKETLERDE ARŞİV ve DOSYALAMA
YENİ TTK'da CEZALAR
Güneydoğu'daki eğri caddeler değişimin habercisi!
ETKİLİ DİNLEME, ANLAMA ve İLETİŞİM
DEĞER VERMEK
Tel : 0 342 220 49 00 ( 3 hat ) Fax : 0 342 220 50 71
Degirmiçem Mahallesi 14 Nolu Sokak No : 8 Kat : 4 / 12 27090 GAZIANTEP e-mail : info@firatymm.com
 
Bu Site Cemrenet İnternet Hizmetleri Tarafından Yapılmıştir.