Hüseyin BOZKURT Yeminli Mali Müşavir huseyinbozkurt@firatymm.com
Güneydoğu'daki KOBİ'ler Basel 2'ye hazırlanıyor
Dünya merkez bankalarının başkanları 1974'te İsviçre'nin Basel kasabasında toplanarak Basel komitesini kurdular. Paranın yönetimi, kredi koşulları, risk kriterleri ile ilgili bir çok karar aldılar. Basel 1 diye adlandırılan ve 1988'de yayımlanan bu kararlar dünya ülkelerinin bankacılık sistemlerinde uygulanmaya başlandı. 2002'de tekrar aynı kasabada toplanan başkanlar 2007'de uygulanmak üzere Basel 2 ismiyle yeni kararlar aldılar. Bu kararları AB ülkeleri bu yılın başında uygulamaya başladı. Ülkemizde ise 2008 başından uygulanması kararlaştırılmışken, bu günlerde uygulamanın 2009 başına ertelendiği açıklandı.
Basel 2 uygulamasında firmaların sektörü ve sektördeki yeri, finansal yapısı, satış ve kârlılık analizi, yönetim gücü, faaliyetleri, kredibiliteleriyle ilgili analizler kredi notuna etki eden unsurlar olacak. Bankalar eskiden bilanço üzerinde 3-4 tane orana bakarak kredi notu verirken, artık firmanın her şeyini değerlendiren 6-7 temel konuda çok ayrıntılı analizlerden sonra kredi notu verecek. Kredi faiz oranınız buna göre belirlenecek, teminat tutarınız azaltılacak ya da artırılacak. Firmalar iyi bir mali dışında iyi makinelere, iyi bir yönetime, düzenli ödeme yapısına, şeffaf bir muhasebe sistemine sahip olmak zorunda. Alacakları güvenilir firmalarda olmalı, kayıt içinde çalışmalılar. Banka tüm bunları araştırıp kredi notu verecek. Özellikle kayıt dışı çalışan, iyi yönetilmeyen, muhasebe sistemi olmayan düzensiz firmalar banka kapılarından dönecek ya da finansman maliyetleri yükselecek.
Basel 2 kriterlerine uyum sağlamayan firmalar, kayıt içinde çalışmaya zorlanacak, daha fazla bilgi ve belge istenecek, daha yakın izlemeye alınacak. Bu firmaların kredi kullanma limitleri daralacak, daha yüksek faiz ödeyecek, emsal firmalara göre daha çok teminat vermek zorunda kalacaklar. Müşteri çek ve senetleri ve grup şirket kefaletleri teminat olamayacak. Nakit, banka teminat mektupları ve gayrimenkul ipoteklerinin teminat olarak bankalar tarafından talep edilmesi gibi zorluklar yaşanabilecek. Kriterlere uyum sağlamayan firmaların mevcut kredilerinin bile teminatları yetersiz kalabilir, ilave teminat talep edilebilir, limitleri azaltılabilir veya faiz oranları mevcudun üzerine çıkartılabilir.
Eskiden bazı oranları tutturmak için sermaye artışı yapılırdı. Firmanın kayıt dışı işlemleri dikkate alınırdı. Ortakların kayıt dışı sermaye ve varlıkları kredi limitlerine etki ederdi. Şimdi bunlar kabul edilmiyor. Aranan kriterleri düzeltmek belki bir yıl alacak. Sermaye artışı dışında iyi bir yönetim, kurumsallaşma, satışların kârlılığını yükseltmek, satış vadelerini düzenlemek, kayıt içine girmek gibi tedbirler birkaç ayda olacak şeyler değil. Firmaların, kredi notlarını tespit ettirerek bir an önce eksik ve hatalı yönlerini görmeleri gerekiyor. Kredi notlarını öğrenirken ya da bunu düzeltmeye çalışırken mutlaka uzman bir ekipten yardım almalıdırlar.
Firmalar sektörleri iyi izlemeli, kayıt içine girmeli, profesyonel yöneticilerle çalışmalı, sermayelerini güçlendirmeli, teminat yapısına hazır olmalı, uluslararası standartlarda muhasebe tutmalıdır. Güvenilir mali tablolar çıkarmaları, kurumsal yönetim kültürünü yerleştirmeleri, özellikle muhasebe ve finansman konusunda nitelikli insan kaynağına yatırım yapmaları gerekir.
Güneydoğu'da kurumsallaşmamış aile şirketlerinin bir çoğu Basel 2 ile ilgili bir çalışma yapmazken, Basel 2'yi fırsata dönüştüren firmalara da rastlıyoruz. Bölgemiz firmalarının Basel 2 kriterlerine uymalarında fayda var. Zira 2007-2008 bilançoları da önemli olacak. Basel 2 bir finansman kavramı olmaktan çok firmaları A'dan Z'ye değişime zorlayan bir yönetim ve denetim sistemi gibi görülmelidir. Firmalar artık bazı adımları atmadan bankanın önünden geçemeyecekler. Günümüzde bankayla çalışmadan da ayakta kalmak imkansız. İlk başlarda sıkıntılı görünse de yenilenmek, değişime ayak uydurmak isteyen firmalar için Basel 2 bir fırsat olabilir. Erken davranan firmalar yol alacak, davranmayanlar yolda kalacak gibi görünüyor.
17.08.2007 tarihli DÜNYA gazetesinde yayımlanmıştır
|