Hüseyin BOZKURT
Yeminli Mali Müşavir
huseyinbozkurt@firatymm.com
BASEL II VE KOBİ’LERE ETKİLERİ
1-BASEL II NEDİR ?
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin Merkez Bankalarının bir araya gelerek oluşturdukları bir kuruluş olan BIS “ Bank for İnternational Settlements “ 1974 yılında Basel komitesini oluşturmuştur. Basel ismini, toplantının yapıldığı İsviçre’nin Basel Kasabasından almıştır. Basel Komitesi bankacılık ve kredilerle ilgili 1988 Yılında Basel - I standartlarını yayınlamıştır. Bu standartlar bankaların uyması gereken çalışma kriterlerini belirlemektedir. Zamanla mali piyasaların gelişmesi sonucu bu standartlar yetersiz kalmış ve 2002 yılında toplanan kurul yaptığı bir dizi görüşmeler sonucu en son 2004-Haziran ayında Basel – II standartlarını oluşturarak ilan etmiş ve uygulama takvimini belirlemiştir.
2-BASEL II UYGULAMAYA NE ZAMAN GİRECEK ?
Basel II standartları G-10 ülkelerinde (gelişmiş Avrupa birliği üyesi ülkeler) 1.1.2007 tarihinden itibaren uygulanacaktır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler ise 01.01.2008 den itibaren zorunlu olarak uygulayacaklardır. Ancak,bazı bankalar 1.1.2006 yılından itibaren hazırlık amacıyla uygulamaya başlamış olup,kredi risk tespitinde yeni şartları sormaktadırlar.
3- KOBİ TANIMLARI:
Ülkemizde bir çok kuruluş tarafından KOBİ tanımı yapılmıştır. Bunlardan Hazine Müsteşarlığı ve Halk Bankasının tanımlarına göre en çok kullanılan KOBİ kriterleri aşağıda belirtilmiştir.
Hazine müsteşarlığının tanımına göre KOBİ; imalat sanayinde faaliyette bulunan ve defter kayıtlarında arsa ve bina hariç makine, teçhizat, tesis, taşıt ve demirbaşlar toplamının net tutarı 400.000 YTL sını aşmayan;
1 – 9 İşçi çalıştıran işletmeler çok küçük ölçekli
10 – 49 İşçi çalıştıran işletmeler küçük ölçekli
50 – 250 İşçi çalıştıran işletmeler orta ölçekli işletmelerdir.
Basel II kararlarına göre KOBİ tanımı aşağıdaki şekilde olacaktır:
İşletmelerin çalışan sayılarına göre değil yıllık satış cirolarına göre belirlenmektedir. Yıllık satış ciroları 50 Milyon EUR nun altında kalan işletmeler bu standartlar çerçevesinde KOBİ olarak değerlendirilecektir.
4-BASEL II REEL SEKTÖR VE KOBİLERE NELER GETİRİYOR:
-Bankalarda risk yönetimi ve kültürünün gelişmesini, dolaysıyla bankaların müşterisi olan reel sektör firmalarını olumlu yönde etkileyecektir.
-Basel-II, derecelendirme notu bulunmayan şirketlerin mevcut durumlarına herhangi bir değişiklik getirmeyecektir. Ancak, Basel-II ile birlikte yüksek derecelendirme notuna sahip şirketler diğerlerine göre daha avantajlı olacaklardır.
-Şirketlerde kurumsal yönetimin artması ve kayıt dışılığın azalması açısından doğal bir teşvik mekanizması oluşturacaktır.
-Basel II uygulamaları ile birlikte Bankalar kredi kullandırmada daha seçici olacak, risk ratingi yüksek, mali raporlamaları şeffaf ve güvenilir firmaları tercih edeceklerdir.
-Basel II risk yönetiminde ortaya çıkan gelişmelerin, şeffaf olmayan ve yeterince kurumsallaşamayan reel sektör kuruluşlarının bankalarla sorunlar yaşayabileceklerdir.
-Risk analizleri daha önce mali tablolar üzerinde yapılmakta iken, Basel II uygulamasında firmaların mali tabloları değerlendirilirken bunun yanında şirketin yönetim sistemi,çalışanları,çalışanların yetkinlikleri,kullanılan programla,kurumsallaşma,yönetim kademelerinin durumu vs. yönetsel bilgiler açısından da değerleyerek bir risk notu verilecek ve buna göre kredi limitleri belirlenecektir. Hatta bu risklere göre kredi maliyetleri farklı olacaktır. Bankalar aynı bilanço bilgilerine sahip iki firmadan yönetim sistemi iyi olana daha düşük fiyatlı kredi verebilecektir.
5-BASEL II’YE GÖRE BANKALARCA TEMİNAT KABUL EDİLMEYECEK VE
EDİLECEK OLAN DEĞERLER:
-Mevcut Basel I sisteminde kredi teminatları içerisinde yer alan müşteri çek ve senetleri,ortak ve grup şirket kefaletleri, ortaklara borçlar (ortak cari hesabı) Basel – II kriterlerinde teminat kapsamına alınmamıştır. Halen uygulanan sistemde işletmelerin kredi taleplerinde; firma bilanço ve gelir tabloları banka uzmanlarınca incelenir, istihbaratı yapılır ve kredi işlemi sonuçlandırılır. Bu sistemde değerlendirmeler farklı sonuçlar vermektedir.
-Basel II kriterlerine göre teminat olarak kabul edilecek değerler:
• Nakit, mevduat veya mevduat sertifikası
• Altın
• Borçlanma senetleri (derecelendirme notuna veya likit ve bankalarca çıkartılmış
olmasına göre)
• Ana endeksteki (İMKB 100) hisse senetleri
• Yatırım fonları
• Ana endeks dışında, ancak organize piyasalarda işlem gören senetler
• Ana endeks dışında, ancak organize piyasalarda işlem gören senetleri de kapsamakta olan fonlar
• Gayrimenkul ipoteği (söz konusu ipoteğin ikamet amaçlı ya da ticari amaçlı bir
gayrimenkul üzerinde olmasına göre değişmektedir.)
6-REEL SEKTÖR HANGİ TEDBİRLERİ ALMALI:
* Firmaların ana faaliyet konularında çalışmaları,
* Kayıt dışı işlemlerin bir an önce kayıt içine alınması,
* Basel II’nin öngördüğü teminat yapısına uyum sağlamaları,
* Sermayelerin artırım yoluyla güçlü hale getirilmesi,
* Uluslararası kabul görmüş muhasebe standartlarına uygun ve güvenli mali tablolar üretilmeli,
* Raporlama ve veri tabanı konularında yeni teknolojik yatırımların tamamlanması,
* Kurumsal yönetim kültürünün yerleştirilmesi,
* Risk yönetimi konusunda uzmanlaşmayı sağlamak üzere özellikle muhasebe
ve finansman konusunda nitelikli insan kaynağına yatırım yapmaları gerekir.
7-SONUÇ
Basel II kriterlerinin ülkemizde ve dünyada bugüne kadar ki bankacılık ve kredi verme tekniklerinde köklü bir değişime neden olması ve bu kurallara uyum sağlayamayan bankaların kredi verme, çok sayıda kredi kullanan kişi ve kuruluşun da kredi kullanma olanaklarının daralmasına sebep olması beklenmektedir.
Kredi kuruluşları standartlardan sonra firmaların mali yapılarıyla birlikte , yönetimsel performanslarını da irdeleyecektir. Yönetimsel ve mali yapısı gelişmiş olan firmalar kredi kuruluşları için daha az risk teşkil edecek, kuruluşlar bu firmalar için daha az sermaye tutacaklardır. Bunun etkisiyle de kredi maliyetleri aşağı düşecektir.
Firmalar, uygun maliyetler ile kredi temin edebilmeleri için mali ve yönetim yapılarında gerekli düzeltmeleri en kısa zamanda yapmaları gerekir.
2007 yılı için uzun bir süre var gibi görünse de, 2007 yılı değerlendirmelerinde 2006 yılı mali tabloları da dikkate alınacağından, hemen başlamak gerek.
2006 yılı içinde işletmeler mali tablolarını uzman kişilere analiz ettirmeleri, eksiklerini görmeli ve bu eksikleri gidermeleri gereklidir. İşletmelerin mali yapılarında düzeltilecek noktalar şunlardır ;
Öz sermaye yeterliliğini sağlamak
- Net İşletme sermayesinin yetersizliğini gidermek
- Mali tablolar düzenli, güvenilir ve gerçeği net olarak yansıtacak şekilde kredi derecelendirme kuruluşlarına verilebilecek şekilde olmalıdır.
- Risklerini kendileri ölçümlemeliler.
- Ana faaliyet konularında çalışmalıdırlar.
- Kayıt dışı işlemlerini mutlaka kayıt altına almalıdırlar.
- Basel – II nin ön gördüğü teminat yapılarını oluşturmalıdırlar.
|