Hüseyin BOZKURT Yeminli Mali Müşavir huseyinbozkurt@firatymm.com
FİNANSAL KİRALAMADA EK FİNANSMAN
Geçen hafta içinde 21.11.2012 tarihinde yeni finansal kiralama kanunu Mecliste kabul edilerek yasalaştı. Cumhurbaşkanının onayından sonra resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecektir. Yeni yasa LEASİNG , FACTORİNG ve FİNANSMAN ŞİRKETLERİ’nin işlemlerini yeniden düzenlemektedir.
Yasada bir çok düzenleme yer almaktadır. Ben size, yeni yasanın 18 inci maddesi ile getirilen finansal kiralama işlemleri ile ilgili önemli değişiklikten bahsedeceğim. Bilindiği üzere finansal kiralama (LEASİNG) ile ilgili 3226 sayılı yasa hükümlerine göre işlem yapılmaktaydı. Bu yasa yürürlükten kalkmaktadır.
Eski yasaya göre, finansal kiralama şirketi üçüncü kişilerden temin ettiği makine, teçhizat, taşıt vb. sabit kıymetleri, belli süreyle kiraya vermekte ve kira bitiminde mülkiyetini kiracıya bırakmaktaydı. Yani eski yasanın 4 üncü maddesine göre şirket, kiraya vereceği malı üçüncü kişilerden almaktaydı. Yeni yasanın 18 inci maddesi ile bundan böyle şirket, üçüncü kişiler yanında kiracıdan da bir malı alıp, kendisine kiraya verebilecek. Yasa bu yönü ile yeni bir uygulama getirmektedir.
Eski uygulamaya göre; genellikle işletmeciler, ihtiyaçları olan makine, taşıt vs. kendileri araştırır, bulur ve bunu finansal kiralama şirketine yönlendirip fatura ettirerek, şirketten kiralamaktaydı. Yani alacağı bir sabit kıymetin finansmanını şirketten sağlamaktaydı. Genellikle ihtiyaç duyulan ve yeni alınan bir makine, bir taşıt, bir gayrimenkul olabiliyordu.
Ancak, yeni yasa ile işletmeler aktiflerinde bulunan ve kullanmakta oldukları bir malı leasing şirketine satarak, ondan kiralamak suretiyle yeni finansman sağlama yoluna gidebilecekler. Bu şu anlama gelmektedir: bir işletme isterse mevcut fabrikasının, arsasının, binasının veya bir aracının mülkiyetini leasing şirketine devredip, tekrar kiralayabilecek. Yani kendi sahip olduğu malını, yeni bir mal almadan kiracı konuma girmek suretiyle yeni finansmanlar sağlayabilecektir.
Uygulama ayrıntıları nasıl olacak onu göreceğiz ama bu durum işletmelere neler getirebilir diye düşündüğümüzde; gayrimenkullerinde ipotek olmayan, kendi öz varlığıyla çalışan şirketlerin yeni sermaye ihtiyaçlarında uzun süreli finansman sağlama açısından faydasının olacağı şüphesizdir. Ya da ileride yapılacak düzenlemelerin imkân verdiği ölçüde, işletmelere ait eski mallar, tekrar finansman sağlama aracı haline gelebilir. İşletmenin kendisine ait bir malı leasing yapması büyük ölçüde işletme sermayesi ihtiyaçları için yapılacağı gözükmektedir. Zira yeni bir yatırımda zaten leasing şirketi malı üçüncü kişiden alacaktır.
İşletmelere bir diğer faydası ise; mevcut yatırıma ilave bir yatırım yapmadan, kısa vadeli borçları yükselmiş işletmelerin daha uzun süreli finansman temin ederek, kısa vadeli borçlardan kurtulmalarını sağlayabilir.
Ancak, borçları nedeniyle mallarının üzerinde ipotek ve benzeri sınırlamalar olan işletmelere pek fayda sağlamayacağı görünmektedir. Ancak, borçlu oldukları bankaların kendi leasing şirketleri aracılığıyla yapacakları şartlı leasinglerle sağladıkları finansmanı kısa vadeli borçlarına mahsup edebilmeleri halinde, hem işletmeler bir rahat nefes alacak, hem banka ve leasing şirketleri yeni işlem yaparak gelir elde edecek hem de müşterilerini ferahlatarak, daha uzun süreli ilişkilerini sürdürebileceklerdir. İşletmelerin kendi mallarını, leasing şirketine devirleri de vergisel anlamda bir takım sorunlara yol açacağı tabidir. Ancak bunların da, değişik yasal argümanlar ile elimine edilmesi mümkün görülmektedir. Ancak, finansman sağlamak amaçlı bu leasing uygulamasında işletmelerin kendi mallarını satıp sonra geri almaları sonuçta fiktif bir işlem niteliğindedir. Bunlar üzerinden alınacak KDV,Tapu harcı, damga vergisi, satış kârına ilişkin gelir ve kurumlar vergisi, taşıt alım vergisi gibi yükümlülüklerden arındırılması yerinde olacaktır. Bir sıkıntı da leasing kuruluşlarının yapacağı değerlemelerde çıkacak gibi görünüyor. Düşük değer tespitleri, firmaların mülkiyet devirlerinde sıkıntı yaratacağı gibi, yüksek değerlerde vergisel açıdan sıkıntı yaratacaktır.
Yasa yürürlüğe girdikten sonra bu konu, bankacılık ve leasing sektöründe bir harekete neden olacak gibi gözüküyor. Umarız kısa vadeli borç kıskacındaki firmalar için hayırlı olur. Bekleyip görmek lazım…
NOT: Yasa, 13.12.2012 günü R.G. de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
|