Hüseyin BOZKURT
Yeminli Mali Müşavir
UNUTMAK..!
Hafızamızı kaybetmediğimiz sürece, unutmayız hiçbir şeyi. Unuttuğumuzu belirttiğimiz bir şeyi aslında hatırlamışızdır yine de. Belki telaffuzunu unutmuşuzdur ama o konuyu, asla unutmadığımızdandır bir şeyleri unuttuğumuzu sanmak…
Neler unutulmadı ki bu yaşamda… Toplumsal ve bireysel değerler…Kültürler… Atatürk bile unutturulmaya çalışılıyor..!
Unutmak yok, unutmaya çalışmak vardır. Falanı unuttum derken unutmak istemeyişimiz harekete geçirmiştir bizi aslında.
Aynen sevdiğimizi unutmaya çalışmak gibi… Mümkün mü ?
Asla unutulmaz yaşanmış şeyler, paylaşılan değerler…
Unutmak kolay değil..! Unutmaya çalıştıkça belleğimize kazınır aslında… Unutmanın kolay
olmadığını şair şöyle dile getirmiş:
Bir daha beni arama unut gitsin, her şey burada bitsin
Diye yazmışsın, ama bir şeyi unutmuşsun
Unuttuğun seni duvarlara yazmış,unuttuğun seni kendine yazmış
Unuttuğun şimdi soruyor sana,seni unutmak kolay mı?
Belki ateşimizin alevi sönmüştür karşılıklı hatalarımızdan dolayı ..! Belki de gerçekleri kabul etmişizdir istemesek de..!
Ya da her şey yalan ama bir gerçek var, o da ayrılmak dediğimizde çaresizlik olarak çıkar karşımıza…
Ama asla unutulmaz güven duyguları, gülüşler,ağlamalar,verdiğimiz değerler,hak ettiğimiz ya da etmediğimiz sözler..!
TDK sözlüğünde; hatırlamamak,dalgınlıkla bir şeyi bir yerde bırakmak,bir şeyi yapamaz duruma gelmek, bağışlamak,üstünde durmamak ve gönülden çıkarmak gibi altı ayrı anlam içerse de unutmak; en etkili anlamı gönülden çıkarmaktır..!
Belki de hatırlamak, unutmak üzere anmaktır…
Unutmak diye bir şey yok, alışmak var.
Önemsenen şeylere uygulanamayan eylem demektir, unutmak…
Bir kaçaktır derinlerde saklanan, acıktıkça çıkar yüzeye…
Unutmak istediğinizde o kişi daha fazla karşınızda durur..!
Çoğu kez unutulan kişi, kurulan cümlelerin gizli öznesidir…
Bazen de unutmayacağım diye yeminler edilir ama iş bitene kadardır, gerçek yaralı değilse gönüller… Safiye Soyman söylediği şarkısında unutamamayı bakın nasıl güzel anlatmış..!
Gün gelir de beni unutursun demiştin
Kalbimdeki bu hicranı uyutursun demiştin
Ne ben seni unutabildim, ne bu gönlümü avutabildim
Ne bu derdimi uyutabildim, unutamam seni
Bazı acıları unutmak isteriz… Yakın kaybettiklerimizin acısı gibi…
Unutmak ya da unutmaya çalışmak kendimize verdiğimiz en büyük cezadır..! Unutamayana da…
Beyni yok etmek gibi bir şey… Yapabilir misiniz?
Sahi aşık olunca her şeyi unuturuz ama, aşık olunan kişi asla unutulmaz..!
Unutmak, unuttum demek kadar kolay değil elbet.
Unutulmak, unutan unutulmadığı zamanda daha acı verir…
Şair, İlham Behlul Pektaş şiirinde; “Ben seni unutmak için sevmedim” dese de, nedense sevenlerin ezici çoğunluğu sonunda unutmak zorunda kalıyor..!
Otobüste şemsiye bırakma ile ilk evlilik yıldönümünü hatırlamamanın ortak yüklemidir unutmak. Bazen de dilimizin ucunda hatırlamadığımız kelime…
Bazen bir sözü önemsememek,saygısızlığı affetmektir sevgi uğruna..!
Bazen anlayışsızlığın, yıpranmışlığın ve çaresizliğin bedeli..!
Bazen de yanlış başlangıçlar ve kararların doğal sonucu, göz yaşlarının bedeli ya da çıkarların tükenişidir...!
Çıkar yüzünden mi, hava soğuyunca gölge veren ağaç bile unutulur nankörce..?
Kimi zaman ise kredi limitlerinin dolması, aktif pasif dengesinin bozulmasıdır. Ya da yabancı kaynakların artması sonucu döner varlıkların azalması ve duran varlıkların artması sonucu oluşan ve BASEL II kriterlerine takılarak banka kapısından giremeyen bir bilanço gibi, istenmeyen bir sonuçtur.
En zoru, çaresizlik ve mecburiyetten mantıkla alınan ayrılık kararları sonucu doğar… Nefret barındırmazlar ama çok acı yaşatırlar…
Tükenmişse umutlar, incinmişse gururlar, akıl duyguyu yenmişse, aşkın son kullanma tarihi geçmişse unutmak kaçınılmazdır. Belki de zamana yenilmektir… En çıkar yoldur, mantıktır…
Unutmak; affetmek, görmezlikten gelmek ve yaşlılık sonucu bir yerlerde bir şey bırakmak ise güzeldir. Hatta hayatın bir parçası olur unutmak. Ataol BEHRAMOĞLU'nun şiirinde belirttiği gibi, bazen insan unutmak için neler yapmaz ki..!
Gözlerinde iki damla yaş
unutmak için mi?
Terkedilmenin verdiği acı
bir aşk için mi?
Yağmurun yağmasını istiyorsun
ağlamak için mi?
Mektuplara resimlere bakıyorsun
yakmak için mi?
Durmadan içiyorsun
yoksa unutmak için mi?