Hüseyin BOZKURT
Yeminli Mali Müşavir
huseyinbozkurt@firatymm.com
BİLANÇO OKUMA VE YÖNETİCİ
Geçen yazımızda yönetici için muhasebenin önemini yazmıştım. İşletme yöneticisi karar alma sürecinde bir çok bilgiyi muhasebeden temin eder ve ona dayanarak kararlar alır,uygulamalarına yön verir. Muhasebeden alınan bilgiler bazen istatistiki bilgi, bazen bir döküm ve bazen de bir bilanço veya gelir tablosudur.
Bu bağlamda, yönetici için en önemli bilgiyi; muhasebe birimi bilançoyu sunarak verir. Bilançonun işlevi çok fazladır. Kredi kuruluşları,bankalar,ortaklar,yatırımcılar ve yöneticiler bu mali tablodaki (bilançodaki) bilgilere ihtiyaç duyarlar. Bilançodaki bilgiler,bilançonun kendi tekniği ve sistematiği içinde serpiştirilmiştir. İşletme ve şirket yöneticileri ile bireysel yatırımcılar dışındaki kişi ve kuruluşlar profesyonel uzmanlara bilançolarını okutur ve buradaki bilgileri yorumlayıp kullanırlar. Ama işletme yöneticileri yada sahipleri bu olanaktan yoksundurlar. Bu nedenle, özellikle aile şirketlerinde bilanço okuma ve bu bilgileri yönetimde kullanma konusu ihmal edilmektedir.
Bir işletme yöneticisi, günümüzde işletmenin her biriminin işlerini bilmek zorundadır. Çok ince ayrıntıları bilmese bile ana hatlarıyla bazı şeyleri bilmek durumundadır.
Ekonomik olaylar o kadar değişken oldu ki artık işletmeler aylık olarak nerede olduklarını değerlendirmek zorundalar. İşletmenin mali yapısını gösteren rasyoların (belli oran ve orantıların) bilinmesi, işletmenin nerede olduğunu gösterir. Bu oranları Cari Oran, likidite oranı, nakit oranı, kârlılık oranı vb. olarak sayabiliriz.
Yönetici, bu oranlar ve bilanço bilgileri sayesinde işletmenin kısa ve uzun vadede borç ödeme kabiliyetini, yatırımın kârlılığını, kredi ihtiyacı olup olmadığını,
varsa nasıl bir vade ile alınması gerektiğini, şirketin kredi verilebilir bir şirket olup olmadığını, şirketin dönem kârını, ödeyeceği vergileri, öz kaynak durumunu, şirketin sahip olduğu varlıkların dökümünü ve daha bir çok bilgiyi bilançoyu okuyarak öğrenebilir.Bu bilanço okuma o yöneticiyi farklı kılar.
Uygulamada bir çok şirketin bilanço yapısının işletme ile uyumlu olmadığı ve bu bilanço ile hiçbir bankanın kredi vermeyeceği laflarını duymaktayız. Bir çok işletmenin kayıtlı sermayesi çok küçük rakamlar olarak görünmekte ve yapılan iş ile uyuşmamaktadır. Bunun için aile şirketlerinde devamlı olarak ORTAKLARA BORÇLAR hesabı (ortak cari) yüklü bir alacak bakiyesi verir. İşletmenin kârlılığını hesaplarsınız çok afaki yüksek kâr oranı ile karşılaşırsınız. Tüm bunlar işletmenin dışarıya yanlış tanıtılmasına sebep olur. Alınacak kararların yanlış alınmasına ve uygulanmasına sebep olabilir.
Kaldı ki önümüzdeki yıllarda BASEL II kriterlerinin uygulamaya sokulmasıyla bilanço bilgileri ve bunların okunması daha da önem kazanacaktır. İşletme yöneticileri bir an önce bilanço,gelir tablosu, mizan gibi muhasebe çıktılarını okumayı öğrenmeleri ve bunlar üzerinde değerlendirmeler yaparak düzeltilmesi gereken durumları düzeltilmesini sağlamalıdır. Ve sağlıklı ve gerçekçi bilançoların oluşmasına yardımcı olmalıdır. Daha sonra da bu sağlıklı bilanço bilgilerini işleyerek işletmeye yön verecek kararları almalıdır.
Bilanço okuma çok zor bir şey değildir. 3-4 saatlik danışmanlık veya eğitim ile öğrenilecek bir olaydır. Bilançoyu okumak için çok muhasebe bilgisi bilmek gerekmez. Bilançonun yapısını ve bazı bilanço çerçevesini ve hesaplarını öğrendikten sonra birkaç bölme işlemi ile sonuçları görmek mümkündür. Öğrenilmesi büyütülecek bir olay değildir. İlk bakışta bir çok rakam ve hesap isminin yazılı olduğu karışık bir tablo gibi görünse de aslında göründüğü gibi karışık bir şey olmadığı alınacak bir eğitimde görülecektir.
Ayrıca bilanço okumak için işletme mezunu yada başka bir konu ile ilgili okul mezunu olmak da gerekmez. Uygulamada acı bir durum da İşletme mezunu yöneticiler yada muhasebe müdürlerinin de bu konuda bir çabasının bulunmadığıdır. İşletme yöneticileri gerekse muhasebe birimi yöneticilerinin bu konuya önem vermeleri hem firmalarının menfaatine hem de kişisel yetkinliklerinin ön plana çıkmasına sebep olur. Hatta içinde bulunduğumuz rekabet dünyasında rakip firmaların bilançosunun bile okunması karar alma süreçlerini önemli şekilde etkilemektedir.
Bu arada hep bilanço okumadan bahsettik. Fakat gelir tablosu da bu işin bir parçasıdır. İkisi birlikte değerlendirilmelidir.
Çağımız bilgi çağı olup, bilgili olan,farklı şeyleri bilen ,farklılıklar yaratan ve çağa kendini uyarlayabilen yöneticiler ve firmalar her zaman başarılı olmuşlardır.Olmaya devam edeceklerdir. Zira dönem öyle bir dönem ki farklılığı,farkındalığı, hızlı ve doğru karar almayı başaranların kazandığı ,diğerlerinin kaybettiği bir dönemdir. Sizlerde kazanan olmak istiyorsanız farklı olmak zorundasınız. Evet çağ değişti. Bu çağda yaşayabilmek istiyorsak bizlerde kendimizi değiştirmek,yenilemek ve yetiştirmek zorundayız. İYİ BİLANÇO OKUMANIZ dileğiyle.
KAYNAK: 10.07.2006 TARİHLİ G.Antep PUSULA gazetesinde yayımlanmıştr.
|