Hüseyin BOZKURT
Yeminli Mali Müşavir
huseyinbozkurt@firatymm.com

                                     
                                                TOPLARA DİKKAT !...

                      Yaşamın ve iş hayatının yoğunluğu içinde bazen kendimizi unutur, bazen de bizi bir şeyler yönetmeye başlar. Öyle dalarız ki içine, nereye gittiğimizi bile bilemeyiz. Etrafımızda kimler var? Sorumluluklarımız var mı? Birilerinin bize ihtiyacı var mı? Tüm bunları göremez ve duyamaz oluruz. Genellikle iş koşturmacasına kendimizi kaptırdığımızda ya da bir kişi ya da şeye odaklandığımızda da bu durum ortaya çıkabilir. Bazen küçük bir menfaatimiz için yaparız bunu farkında olmadan. Bazen de her ilişkimizi menfaat üzerine kurarız.

                      İşimizde çok başarılı olabilir, çok para kazanabiliriz ama çocuğumuzun okulu nasıl bitirdiğini, nerede olduğunu, neden geri kaldığını göremeyiz. Para veriyoruz ya, çocuğumuzun okuduğunu, adam olduğunu sanırız. Veya eşimizle, uzun yıllardır sohbet etmeyerek onu yalnızlaştırdığımızı göremeyiz. Ya da kendimizi ihmal edip, şeker, kalp, tansiyon, obezite gibi hastalıkların pençesine atmış ve yaşam kalitemizi düşürmüş ya da yok etmiş olduğumuzu göremeyiz. Üç beş kuruş kazanacağız diye kişiliğimizden ödün vermiş olabiliriz. İşte, iş yaşamımızda ve özel yaşamımızda bazı hususlara dikkat etmeliyiz. Zira kazandığımız para ile ne kaybettiğimiz çocuğumuzu, ne sağlığımızı, ne de kişiliğimizi geri kazanabiliriz. Çok dikkatli olmalıyız.
                    Konuyu daha iyi anlamak ve anlatmak adına ünlü işadamı, rahmetli Dr.Üzeyir GARİH’in Adana’da anlattığı BEŞ TOP hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Sayın GARİH hem doktora sahibi hem de ALARKO HOLDİNG’ in kurucularından başarılı bir iş adamı idi. İş hayatı üzerine kitaplar yazmış bir kişiliktir. Adana’da yıllar önce iş adamlarıyla yaptığı bir toplantıda; iş hayatında yaşanan çarpık ve bu günlerde de çok karşılaştığımız durumları kastederek şöyle demiş:

                 “Hayat, havaya attığımız 5 topla oynanan bir oyundur. Bu toplardan sadece bir tanesi lastik, diğer 4 top ise camdandır. Bu toplar; işimizi, ailemizi, sağlığımızı, dostluklarımızı ve benliğimizi temsil etmektedir. Belirttiğim gibi bu 5 top içinde bir tek İŞİMiZ lastik bir toptur. Düşürürsek zıplatabiliriz. Ancak, diğer 4 top camdan yapıldığından düşerse KIRILIR, yerine konulamazlar. Bunu fark etmeli ve hayatımızı bu dengeye göre kurmalıyız. Oysa hepimiz o lastik topu tutabilmek uğruna, diğerlerini KIRIP dökmez miyiz? Dostlarınızı çantada keklik sanmayın. SIKICA asılın onlara, TIPKI hayata asıldığınız gibi... Çünkü onlarsız hayat da anlamsızdır. Hayatta çok HIZLI KOŞMAYIN, nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın... Hayatın bir YARIŞ değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan ÇIKARMAYIN... Dün TARiH oldu…Yarın bir SIR... Bugünün KIYMETİNİ bilin.…”
                      Rahmetli GARİH çok doğru bir özet yapmış. Verdiği mesajlar da çok net ve çok doğru. Hayat, başarı ve mutluluk bir yolculuktur. Varılacak liman değil. Bu söz, başarı için  Ben Sweetland tarafından “Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil” şeklinde söylenmiştir. Şu işi başardığınızda, artık hep mutlu kalacaksınız diye bir şey yok. Hele şu işi bitireyim de, sonra yaşarım deme şansımız da yok. Her şey, her gün o kadar değişiyor ki; değişimi izlemek dahi imkansızlaşmış.Tüm mesele, bunun farkında olarak yaşamak.

                   Hepinize, mutluluk durakları ve sapakları bol bir yolculuk ve farkındalık diliyorum.