21 Aralik 2024 Cumartesi
 
 
Site İçi Arama  
 
 Mail List  
Gelişme ve gücellemelerden haberdar olmak istiyorsanız Mail Listimize Katılın!..
Katıl Çıkart

MUTLULUK

Hüseyin BOZKURT
Soğuk havada sıcak bir çay, sahip olunan bir çocuk veya eş, elimize tutuşturulan iki dal papatya ve bir gelincik, resimdeki gibi uyuyan bir aile tablosu, bir sınav başarısı, bulunan bir iş olabilir. Bazen de sıcak ekmek ile bir dilim peynirdir mutluluk.

Hüseyin BOZKURT

Yeminli Mali Müşavir

huseyinbozkurt@firatymm.com

 

 

 

                   MUTLULUK

 

                   İnsan düşünen ve duygusal bir varlık olup, acıyı, sevinci, mutluluğu, mutsuzluğu, hasreti, ayrılığı ve umudu birlikte yaşar. Yaşarken en çok istediğimiz duygu mutluluktur. Onu hepimiz isteriz ama çoğumuz yakalayamayız. O halde, yanlış giden bir şeyler var demektir.

                   Nedir bu yanlışlar diye baktığımızda; bir kısmı elimizde olmayan sebeplerden kaynaklanır ki; bunlar şansızlık ve bazı şartlar diyebiliriz. Ama büyük kısmı ise düşünce, davranış ve bakış açılarımızla değişebilecek şeylerdir.

                   Su bardağına bakanların bazıları, bardağın boş tarafını görerek mutsuz olurken, bazıları da dolu tarafını görerek mutlu olabilmektedir. Bu yönüyle mutluluk “bakış açısı” ile yakından ilgilidir. Demek ki bakış açımızı pozitif olarak değiştirmeliyiz. Daima dolu tarafı görüp, suyumuz olduğu için sevinmeliyiz. Bardağımızın yarısı boş diye üzülmek yerine, bardağın geri kalan kısmını nasıl doldururuz diye “çaba” sarf etmeliyiz.

                    Çok istenen bir şey mutlaka elde edilir. Bir şeyi seviyor ve istiyorsak, ona hep olumlu gözle bakar, onun hakkında olumlu düşünür ve çaba sarf ederiz. Bu çaba bizi olumlu sonuçlara götürür ve mutlu olmamızı sağlar. Zira düşündüğümüz, söylediğimiz ve istediğimiz şeyler, bir gün davranışımız ve alışkanlıklarımız haline gelir.  Mesela gülümsemeyi isteyen ve düşünen insan bir müddet sonra bunu alışkanlık haline getirir. O insan güler yüzlü olup çıkar. Bu durumu Hintli Lider Mahatma Gandi şöyle ifade etmiştir:

                 “Dikkat edin ; söyledikleriniz düşüncelerinize, düşünceleriniz duygularınıza, duygularınız davranışlarınıza, davranışlarınız alışkanlıklarınıza, alışkanlıklarınız değerlerlerinize, değerleriniz karakterinize, karekteriniz ise kaderinize dönüşür”

                 Gandi, ne kadar güzel söylemiş öyle değil mi?

                 Mutluluğun ne olduğunu, nasıl mutlu olunacağını ve mutlu olmak için neler yapmamız gerektiğini de bilmeliyiz.

                    Öncelikle mutluluk bir sonuç değil, bir yolculuktur. Bu iş bitince, şu yaşa gelince, şu işi yapınca mutlu olacağım denilecek bir olay değildir. İnsanı; başarı, sevilmek, sayılmak, hediye almak, sevdiği birini ve bir yeri görmek, sevdiği bir şeyi yemek, ılık bir rüzgar, bir yakamoz, bir sınav sonucu, yaptığı bir iyilik, içtiği bir çay, çeşmeden içtiği iki avuç su, bir bebek veya hayvan yavrusu mutlu etmeye yeter. Mutluluk; saygıdır, bakmaktır, fedâkarlıktır, dinlemektir, özgürlüktür, anlamaktır, küçük sürprizlerdir, güvendir, paylaşmaktır… Bazen de ayrılıp kurtulmaktır mutluluk.

                     Peki, nasıl mutlu olmalıyız? Mutluluk herkese göre değişir ama öncelikle elimizdeki fırsatları değerlendirmeliyiz ve önce mevcut imkanlarımızla yetinmeliyiz. İki sağlam göze sahip olan kişi göz rengi yeşil olmadığı için üzülürken; tek gözlü insan iki gözü âmâ olmadığı için, iki gözü görmeyen kişide beyni ve kulağı iyi algılama yaptığı için kendini mutlu hissedebilmektedir. Ne tuhaf değil mi?

                     Neler yapmalı mutlu olmak için derseniz, çok şey var. Öncelikle mutluluğu kendimize göre tanımlamamız gerekir. Beni neler mutlu eder. Veya nelere sahibim diye dönüp bakmak lazım. Mutluluğun küçük şeylerde gizli olduğunu, hayatın her dakikasının ve her olayının mutluluk penceresinden bakılmaya değer olduğunu fark etmeliyiz. En kötü olayın bile iyi taraflarını arayıp bulmalıyız. Mutluluk odaklı düşünmeli ki hayatın mutluluklarla dolu olduğunu görelim. Neler mi bunlar?

                      Soğuk havada sıcak bir çay, sahip olunan bir çocuk veya eş, elimize tutuşturulan iki dal papatya ve bir gelincik, gözünüze ilişen sevgi ile bakan iki göz, bir sınav başarısı, bulunan bir iş olabilir. Bazen de sıcak ekmek ile bir dilim peynirdir mutluluk. Daha yüzlercesi var. Gözümüzü açıp “görmeli” ve “farkında” olmalıyız.

                      Mutluluğu, tek bir boyuta indirgememek lazım. Hatta, üç boyutlu bakmak lazım.                           

                      Birincisi, maliyeti ucuz olan ve günlük yaşamdaki her an, her olay ve fırsatı mutluluğa dönüştürmeliyiz. Bunlar “bakış açısı” ve “farkındalık” ile sağlanabilen yüzlerce küçük şeydir.         

                      İkincisi, hayatımızın esasını oluşturan öğrenim, iş, kariyer ve evlilik vs. gibi uzun soluklu olaylardır. Bunlar konusunda baştan hedefler koyarak ve bu hedefe giderken gerekli çalışmayı gösterip hedefe ulaşmak bizi mutlu eder. Bir mesleği, bir işi, bir eşi seçtiğimizde üzerimize düşeni yapmayı kabul etmeliyiz. Bunu bir görev gibi algılayıp çalışmalıyız. Gerekeni yaparsak, mutlu olacağımız sonuçlar elde ederiz. Bu konuda seçim, plan ve çalışma döneminde aklımızı iyi kullanmalıyız.

                      Üçüncüsü ise duygularımız, iletişimimiz, genel davranışlarımız. Genel ve içsel değer yargılarımız. Genel durumumuz ve şartlarımız. Ve kendimizi yönetme ile ilgili konular. Tüm bunlar mutluluğumuzu belirleyen şeylerdir. Her konuda kendimizi geliştirmeliyiz.

                      Olumsuz şeyleri görmemek ya da hayatımızdan çıkarmak mutluluklarımızı arttırır ve güçlendirir. Her türlü korkuyu içimizden atmalıyız. Kendimize güvenmeliyiz. Güvenmek için ise çalışmalı,başarmalı, her şeyin doğrusunu yapmalı ve daima haklı durumda olmalıyız. Böyle olursak hiç bir şeyden korkmayız. Sınavdan,kaybetmekten, işsizlikten hiç bir şeyden korkmamalıyız.Devamlı gülmeli ve gülümsemeliyiz. Bunu yaşam biçimi haline getirmeliyiz. Başarı, mutluluk yaratan olaylardan biridir. Sınav, iş, ders, proje vs. şeyleri başarmak için çok çalışmalıyız. Başarı, mutluluk bahçesine giden ince ve güvenli yollardan biridir.

                      Paylaşmak da mutluluğun ana kaynaklarından biridir. Paylaşımı sevmek, bilmek, istemek ve bunu iyi bir şekilde becermek mutluluğun temelidir. Ve hayat; paylaşmaktır.

                      Hayatı bazen sorgulamadan yaşamak gerek. Dışa dönük ve aktif insanlar mutluluğa daha çabuk ulaşır.

                      Bir kere pozitif düşünmeye ve değerlendirmeye başladıktan sonra gerisi gelir. Zira mutlu anlarımızda önümüze çıkan olumsuz şeyleri de normal karşılarız. Daima olumsuz şeyleri hafızamızdan silip atmalıyız. Karamsar olmamalı aksine pırıl pırıl olmalıyız. İyimserlik kendi kendine bir tedavi yöntemdir.

                     Bazen “Bu sabah yataktan ters kalktım, her işim ters gitti” diye söyleniriz. Bir terslik için bu cümleyi sarf etmiş isek devam eden her olayı olumsuz tarafından değerlendiririz. Hatta hep ters giden şeyleri görürüz. Aslında görmek istediğimiz gibi bakarız. O halde hep iyi bakmak lazım. Günün ilk olayını iyi değerlendirirsek terslikten bahsetmeyiz en azından ve bir dizi olumsuz düşünce ve bağlantıyı yok ederiz.

                     İnsan sevgisi de insanı mutlu kılar. İnsanları seven insan, onun yanlışlarını da anlamaya çalışır ve devamlı olumlu bakar. Dolaysıyla mutsuz olmaz.

                     B. Goddar ise “Mutluluk, elin erişebileceği çiceklerden bir demet yapma sanatdır” diyerek ulaşabildiğimiz şeylerin farkına varılmasını ve değerlendirilmesini mutluluk olarak adlandırmıştır.

                     Mutlu olmak, büyük oranda elimizde olan bir şey. Başka yerde aramayalım. Haydi demet yapmaya başlayalım. Yapalım ki çiçek kokuları mis gibi yoğun gelsin. Çevremizi de etkileyelim bu güzel kokularla. Sahi daha ne bekliyoruz…?  



 

 

Bu Haber 212012 Defa Okunmuştur...
Bu Yazı İçin Yapılan Yorumlar
İnsan düşünen ve duygusal bir varlık olup, acıyı, sevinci, mutluluğu, mutsuzluğu, hasreti, ayrılığı ve umudu birlikte yaşar. Yaşarken en çok istediğimiz duygu mutluluktur. “Hayatımın anlamı anacığım tüm bu duyguları beş gün içinde geçirdiği rahatsızlıkla yaşattı hızlı bir biçimde bize” “ ...mutluluk annenin sağlına kavuşmasıydı şükür o mutluluğu eriştim..Sahip olduğun değerlerin kıymeti bilirsek hep mutlu oluruz..” Sayın Üstadım hayatta farklı yerlerde olaylarda yaşadığımız bu paha biçilmez duygu düş hekiminin dediği gibi “basit yaşamak” hayatı basit..şiirdeki gibi.. Şiirin tamamını müzik eşliğinde http://www.ergir.com/basit_yasamak.htm linkinden okuyabilirsiniz.
SAYIN USTADIM SEÇTİĞİNİZ RESİM MUTLULUĞU GÜZEL ÖZETLEMİŞ SADECE MUTLULUK DEYİP O RESİM KOYMAK BİLE ÇOK ŞEY ANLATIR... BU ARADA YAKLAŞAN BABALAR GÜNÜNE UYGUN RESİMLE ESAS MUTLULUK BABA SICAKLIĞI OLDUĞUNU BELİRTMEDEN GEÇEMEYECEĞİM..BABAN HAYATTA İSE ÇOCUKSUN DER BEKİR COŞKUN BEN ÇOCUĞUM ŞÜKÜR HALA... SİZİN GİBİ BİR BABALARI OLAN ÇOCUKLARINIZDA ŞANSLI, BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN, USTAD O BABA KOYUNCUĞUNDA UYUMAK MUHTEŞEM MUTLULUK NE DİYEYİM ÖMRÜNÜZE BEREKER..
En uzun yolculuklar bir adımla, Gerçek sevgiler ise küçük bir tebesümmle başlar. O halde ne duruyoruz.. Karamsar olmak zor değildir. Zor olan çılgın bir fırtınadan sonra GÖKKUŞAĞI gibi gülümseyebilmektir. Yüzünüzden tebessüm, Gönlünüzden Mutluluk, Yüreğinizden Sevgi ve Çevrenizden Dostlarınızın eksik olmaması dileğiyle. Saygılarımla....
Evet ben diyorumki; hayata tutunabilme iksiridir mutluluk,her sabah evden çıkmadan bir kaşık alınarak vücudun gerekli bölgelerine gönderilmesi gereken ilaçtır mutluluk. Üzerine basarakta söylemek istiyorumki sayın üstadımız Hüseyin bey yine çok çok güzel bir konuya temas etmiş,ellerine sağlık diyorum ve şunu eklemek istiyorum : "BİR MUTLULUKTUR HÜSEYİN BEYİN YAZILARINI OKUMAK"
TÜM YORUMLAR
Topam 4 Yorum Yapılmıştır...

 

 

BU YAZARA AİT DİĞER YAZILAR
Şirket yöneticilerine maaş
GÜLMEK
SUÇLAMAK
5N 1K
GELİR DAĞILIMINDAKİ BOZULMA VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
TTK' da NELER değişti
YALNIZLIK
KARARSIZLIK
Eğitim mi Asalet mi?
GİRİŞİMCİNİN ARAŞTIRMASI GEREKEN 20 KONU
ŞİRKETLERDE WEB SİTESİ
Bir Varmış Bir Yokmuş...!
BİLANÇO OKUMA VE YÖNETİCİ
KURAKLIK KADER DEĞİL
''ÖZLEMEK''
YENİ TTK'da CEZALAR
Güneydoğu'daki eğri caddeler değişimin habercisi!
ETKİLİ DİNLEME, ANLAMA ve İLETİŞİM
ŞİRKETLERDE ARŞİV ve DOSYALAMA
Yönetimde Muhasebeyi Ne Kadar Kullanıyoruz?
Tel : 0 342 220 49 00 ( 3 hat ) Fax : 0 342 220 50 71
Degirmiçem Mahallesi 14 Nolu Sokak No : 8 Kat : 4 / 12 27090 GAZIANTEP e-mail : info@firatymm.com
 
Bu Site Cemrenet İnternet Hizmetleri Tarafından Yapılmıştir.